Koronavirüs Bulaşma Riskini 50 Kat Artırıyor! Bilim Adamları İlk Kez Açıkladı!
The Atlantic'de yer alan habere göre bilim insanlarınca yapılan son araştırmalara göre sessizce konuşmanın ya da hiç konuşmamanın koronavirüsün yayılmasını özellikle kalabalık alanlar ve iç mekanlarda kontrol etmekte etkili olabileceğini ortaya koydu. Yüksek sesle konuşmanın parçaçık dağılımında büyük etki oluşturduğuna dikkat çeken ABD'li halk sağlığı uzmanları, yüksek sesle konuşulan ortamlarda virüsün yayılım riskinin 50 kat artığını vurguluyor. Colorado Bulder Üniversitesi'nden J.L. Jimenez, "Kamusal alanlarda daha az veya daha düşük sesle konuştuğumuzda tüm viral bulaşma yolları azalır. Bu çok açık bir gerçek. Tartışma konusu değil" diye konuştu.
Koronavirüs bulaşma riskini 50 kat artırıyor. ABD Ulusal Bilimler Akademisi Dergisi'nde yer alan araştırmaya göre, virüsün yakın mesafeden bulaşabildiğini ve yüksek sesle konuşmanın etrafa daha fazla parçaçık yaydığı görülmüştü. ABD'de halk sağlığı uzmanları koronavirüse karşı özellikle yakın mesafedeki konuşmanın süresinin azaltılması ve kişi sayısına dikkat edilmesi konusunda uyarıyor. Yüksek sesle konuşmanın parçaçık dağılımında büyük etki oluşturduğuna dikkat çeken ABD'li halk sağlığı uzmanları, yüksek sesle konuşulan ortamlarda virüsün yayılım riskinin 50 kat artığını vurguluyor.
Koronavirüsün sıklıkla kişinin hapşırdığı, öksürdüğü ya da konuştuğu viral damlacıklarla bulaştığını hatırlatan Jimenez, kişi ne kadar az konuşur ya da düşük sesle konuşursa o kadar az damlacığın çevreye yayılacağını söyledi. Kişinin nefes aldığı ya da fısıldadığı esnada solunum sisteminin büyük damlacıklar yaymadığını belirtti.
Koronavirüs nasıl bulaşır?
Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşabiliyor.
Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir.
Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek riskli.
Koronavirüs enfeksiyonu nasıl anlaşılır?
Koronavirüsten enfekte olup olunmadığını anlamak için moleküler testler gerekli.
Türkiye'de bu testler mevcut. Tanı testi Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında yapılıyor.
Belirtileri nelerdir?
En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığı. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Hastalık ölümle de sonuçlanabiliyor.
Belirti göstermeyen hastaların da olabileceği öngürülüyor.
Koronavirüs kimleri daha fazla etkiliyor?
Elde edilen veriler doğrultusunda ileri yaştakileri ve astım, diyabet, kalp hastalığı gibi hastalıkları olanlarda virüsün ağır hastalık oluşturma riski daha yüksek.
Bugünkü verilerle koronavirüs tanısı koyulan kişilerin %10-15'inde hastalığın ağır seyrettiği, yaklaşık %2'sinde ise ölümle sonuçlandığı biliniyor.
Hastalıktan korunmak için şu önlemler alınabilir:
El temizliğine dikkat edilmeli. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalı.
Yıkanmamış ellerle ağız, burun ve gözlerle temas etmekten kaçınılmalı.
Hasta insanlarla yakın temas etmemeye özen gösterilmeli. Mümkünse en az 1 metrelik bir uzaklıkta durulmalı.
Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık yıkanmalı.
Bugün için Türkiye'de sağlıklı kişilerin maske kullanmasına gerek yok.
Herhangi bir viral solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olan kişinin öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağzını tek kullanımlık kağıt mendil ile örtmesi, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanması, mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burnunu kapatması, mümkünse tıbbi maske kullanması öneriliyor